Selülit

Selülit, deri altında özellikle bacak, kol ve kalça bölgesinde toplanan düzensiz ve aşırı trans yağ birikimi ile oluşan, portakal görünümü ile özdeşleştirilen bölgesel bir dolaşım bozukluğudur. Aşırı kilo veya aşırı miktarda vucut yağı kadınlık hormonu miktarını arttıracağı için selülit oluşumunu destekler ancak direk olarak sebebi değildir. Kilosu normal, hatta normalin altında olan bireylerde bile selülit oluşma riski vardır. Çünkü selülitin etkeni, fazla vucut yağının kendisinden ziyade hormonal sorunlar, genetik yatkınlık, doku zayıflığı, kan dolaşıımının bozukluğu, kötü beslenme alışkanlıkları, sedanterlik ve yüksek oranda bilinçaltı etkenlerdir. Erkeklerde görülen selülit oranının kadınlardan düşük olmasının sebebi ise erkeklerin östrojen seviyesinin daha az olmasıdır. Östrojen seviyesi yağ birikimini ve kendisi bir trans yağ olan selüliti artırdığından, kadınlarda daha fazla görülür. Selülit Oluşumunu Nasıl Önleyeceğiz? Selülitin hem önlenmesi hemde tedavisinde egzersiz çok önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak selülit oluşumunu büyük ölçüde engeller. Çünkü; egzersiz yaptığınızda kan dolaşımınız hızlanır ve canlandırıcı etki yapar. Ayrıca koşma, yüzme gibi aktiviteler kan ve lenf yolları dolaşımını da hızlandırır. Bunun yanı sıra uygulayacağınız sağlıklı ve dengeli beslenme planlarıda selülit oluşmasını engeller.  Selülit tedavisi olurken bolca su tüketmeyide unutmamak gerek. Su vücudumuzdaki toksinleri atmamıza yardımcı olacaktır. Selülit oluşumunu engellemek için, sürekli dar kıyafetler giymemek ve sürekli topuklu ayakkabı kullanmamak, tuz, sigara, alkol, kahve, siyah veya yeşil çay, keten tohumu, adaçayı tüketmekden uzak durmak ayrıca zorunda olmadıkça doğum kontrol hapı veya benzeri kadınlık hormonu takviyelerinden uzak durmak ve günde 3 litre su içmek biriken toksinleri atmak konusunda çok etkilidir. Selülit oluşumunda tıbbi faktörler dışında, ruhsal bozukluk ve gerginlik kortizol salgısını artırdığı için selülitide tetikler. Bu nedenle kişi piskolojisini bozmamalı ve ağır stres altına girmemelidir. Sonuçta çoğu hastalığın en büyük nedeni stresin tetiklediği kortizol hormonunun aşırı salgılanmasındandır. Yaşanan psikolojik rahatsızlıklar sadece selülit değil birçok hastalığa davet çıkarabilir. Herhangi bir hastalığımız varsa ve bilinçaltı olarak rahat değilseniz hastalığının tedavi süresince yardım almakdan çekinmeyin. Her aldığınız nefesde zihinsel rahatlamanın daha kolay bir yaşam şekli olduğunu benimseyecek kadar şanlı olduğunuzu fark ettiğinizde hayatınızın aslında daha eğlenceli olabileceğini fark edeceksiniz. Peki Selüliti Nasıl Yok Edeceğiz? Öncelikle yukarıda yazan selülit engelleme yöntemlerinin hepsini uyguluyor olmanız gerekli, ardından bariz selüliti olan kişiler ise selülit masajlarıyla selülitlerinin görünümünü azaltabilirler. Evinizde günde 10 dakika süreyle fırça veya eldiven yardımıyla dairesel ve kalbe doğru hareketler ile kalça, bacaklar ve kollarınıza masaj yapın. Bu masaj kan dolaşımınızı hızlandıracak. Hatta bazen buz küpleriyle de masaj yapabilirsiniz, buz ödemi çözmekde çok işe yarar ancak elbette buz yanıklarına izin vermemelisiniz. Masajdan sonra selülit kremi veya greyfut yağı, karanfil, portakal, nane yağları karışımını kendinizde hazırlayarak masajdan ve duştan kullanın. Ayrıca yapacağınız hafif fiziksel peelinglerde selüliti yok etmeye yardımcı olabilir. Eğer selülitiniz çok ilerlemiş durumda ise profesyonel yardım almanız sonuca daha hızlı kavuşmanızı sağlayabilir. Bilinen bölgesel selülit tedavisi uygulamalarından bazıları; Mezoterapi, LPG Masaj, AVT Lazer Lipoliz, Radyofrekans tedavisi ve Ozon tedavisidir. Bu tedavi yöntemleri maliyetli olduğu gibi, deri altındaki selülit yağı dokusunu kırmaya yönelik olduğundan  yanlış uygulandığı takdirde şekil bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle bu tür selülit tedavi uygulamalarını tercih etmeden önce iyice araştırma yapmak gerekir.   Korhan Özduru  

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler