Sağlıksız Zayıflama

Şişmanlık, harcanandan fazla enerji alımına bağlı olarak oluşan bir sağlık sorunudur. Şişmanlığın oluşumunda aşırı yeme, fiziksel aktivite azlığı, psikolojik bozukluklar, metabolik veya hormonal bozukluklar önemli rol oynar. Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olan şişmanlık (obezite), teknolojinin getirdiği yaşam şekli ve ayaküstü beslenmenin ağırlık kazanmasıyla gün geçtikçe artmakta ve kişilerin yaşam kalitelerini düşürmektedir. Bir yanda değişen beslenme alışkanlıkları diğer yanda güzelliğin "sıfır beden" gibi ölçülere indirgenmesi nedeniyle, bireyler bilinçsizce sağlıksız zayıflama diyetlerini uygulamakta ve bu durum pek çok sağlık sorunlarının gelişimine neden olmaktadır. Vücut ağırlığının denetlenmesinde temel ilke; besinlerle vücuda alınan enerji ile günlük hayatta harcanan enerjinin dengede tutulmasıdır. Zayıflama planlarında temel ilke ise; besinlerle sınırlı enerji alınması ile birlikte vücudun ihtiyacı olan besin öğesi gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Zayıflama planları hazırlanırken bireyin yaşı, beden yapısı, boy uzunluğu, cinsiyeti, mesleği, mevcut hastalıkları, bireyin beslenme alışkanlıkları vb. faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlıksız zayıflama diyetleri ise sadece vücudun düşük enerji almasını sağlamakta ancak vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller vb. besin öğelerini yeterli ve dengeli bir şekilde karşılayamamaktadır. Bunun sonucunda çeşitli sağlık sorunlarının gelişimine zemin hazırlamaktadır. Bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili veya tek yönlü sağlıksız zayıflama diyetleri; baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi pek çok sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Bu diyetler, bireyin bazal metabolizma hızının önce yükseltip sonra düşmesine, diyetin bırakılması sonrasında hızla verilen kiloların geri alınması nedeniyle de bireylerin sürekli zayıflama diyeti uygular hale gelmesine neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre yetişkin sağlıklı bir insanın Beden Kitle İndeksi (BKİ) en az 18.5 olmalıdır. BKİ, vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (m2) karesine bölünerek hesaplanır. Beden Kitle İndeksi'nin 18.5 ile 24.9 arasında olması boya göre uygun ağırlıkta olduğunun bir göstergesidir. 18.5 değerinden düşük ise zayıf, 24.9 değerinden yüksek ise fazla kiloluluk ve obezitenin göstergesidir. Sağlıklı zayıflamak için kısa sürede hızlı kilo kaybı sağlayan, çok düşük enerjili şok diyetler ve tek tip besine dayalı diyetlerden kaçınılmalı, sağlık kontrolleri yaptırıldıktan sonra uzman tarafından bireye özgü olarak hazırlanan ve haftada 0.5 - 1 kilogram ağırlık kaybına yol açan, yavaş ve makul sürede zayıflamayı hedefleyen planlar uygulanmalıdır. Zayıflama planları uygulanmadan önce şu hususlara dikkat edilmelidir. Öncelikle, boya uygun ağırlık saptanmalı, uygun ağırlıkta iseniz, kilo almaktan kaçınılmalıdır. Kilolu ve şişman iseniz önce daha fazla ağırlık artışı önlenmeli, daha sonra ağırlık kaybı hedeflenmelidir. Aşırı ve hızlı ağırlık kaybından mutlaka sakınılmalıdır. Ağırlık kaybı için bireyin cinsiyetine, yaşına, boyuna, fiziksel aktivitesine, beslenme alışkanlıklarına uygun bir beslenme programı uygulanmalıdır. Yani incelme planları bireye özgü olmalıdır. Düzenli fiziksel aktivite yapılmalı, bu bir yaşam şekli haline getirilmelidir. Vücut ağırlığının korunmasında davranışların önemli olduğu unutulmamalı, sağlıklı yeme alışkanlıkları kazanılmalıdır. Bunun için gerektiğinde davranış değiştirme tedavisi desteği sağlanmalıdır. Sağlıklı ve ideal vücut ağırlığına ulaşmak ve bu kiloyu korumak amacıyla uygulanacak sağlıklı incelme planlarının içeriği ile ilgili öneriler aşağıda sıralanmıştır. Kısa sürede kilo kaybını sağladığı öne sürülen ve pek çok yan etkisi bulunan çeşitli ilaçlar ile gerçek kilo kaybı yerine vücuttan sadece su kaybına neden olan diüretik (idrar söktürücü) ilaçlar bilinçsizce kullanılmamalıdır. Sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı için, genel sağlık kontrolünden geçtikten sonra diyetisyen tarafından bireyin yaş, kilo, boy, fiziksel aktivite düzeyi ve beslenme alışkanlıklarına özgü hazırlanan planlar uygulanmalıdır. Kişiden kişiye değişecek olmakla birlikte, beslenmenin yağ içeriği, günlük enerjinin yaklaşık yüzde 20-25'i olacak şekilde belirlenmeli ve yağ türüne özen gösterilmelidir. Zayıflama planlarında yer alan yağ, tokluk hissi verdiği ve yağda eriyen A, D, E ve K vitaminlerinin vücutta kullanımını sağladığı için önemlidir. Bununla birlikte yağ türüne de dikkat edilmeli, yemeklerde zeytinyağı kullanılmalı ve aşırı yağlı besinler ve kızartmalardan mutlaka kaçınılmalıdır. Beslenme planının karbonhidrat içeriği günlük enerjinin yaklaşık % 40-50'ini sağlayacak şekilde hesaplanmalıdır. Tatlı, pasta gibi şekerli besinlerin tüketimi azaltılmalı, kuru baklagiller grubuna giren nohut, mercimek, kuru fasülye gibi kompleks karbonhidratların tüketimi ise daha çok tokluk sağladığı için artırılmalıdır. Planın protein içeriği günlük enerjinin yaklaşık % 20-25'ini sağlayacak şekilde hesaplanmalı ve iyi kalite protein kaynaklarına (et, süt, yumurta, balık, peynir) yer verilmelidir. Yeterli ve dengeli beslenme; dört besin grubunda bulunan besinlerin yeterli miktarda tüketilmesiyle sağlanır. Bu besinler; süt grubunda yer alan süt, peynir ve yoğurt; et grubunda yer alan et, tavuk, balık, yumurta ve kuru baklagiller; sebze ve meyve grubu ile tahıl grubuna giren bulgur, kepekli makarna, mercimek, nohut, kurufasulyedir. Bu besinlerin önerilen tüketim miktarları kişiye özgü olarak değişmekte, bireyin yaşı, cinsiyeti ve fiziksel aktivite durumu bu oranları etkilemektedir. Zayıflama planlarında posa yani lif içeriği yüksek olmalı, posalı yiyecekler grubuna giren; sebze, meyve, kurubaklagiller, bol kepekli un ve yulaf ürünlerin kişinin midedeki sindirimini ve mide boşalma hızını yavaşlatarak tokluk hissini uzattığı ve ağırlık kaybetmesine yardımcı olduğu unutulmamalıdır. Öğün atlamamaya ve düzenli aralıklarla günde 3 ana öğünü ve duruma göre ara öğün tüketmeye özen gösterilmelidir. Yemekler pişirilirken haşlama, ızgara veya fırında pişirme gibi sağlıklı yöntemler tercih edilmeli, kızartma ve kavurma yöntemlerinden kaçınılmalıdır. Vücutta oluşan zararlı maddelerin atımı ve bağırsak sağlığı için günde en az 2,5 litre su tüketmeye özen gösterilmelidir. Her gün en az 30 dakika orta şiddette egzersiz (yürüyüş vb.) yapılmalıdır. Sonuç olarak; vücut ağırlığı denetiminin sağlanmasında sağlığın korunması açısından, bireye özgü olarak uzman tarafından hazırlanacak olan incelme planlarının mutlaka sağlık kontrollerinden geçtikten sonra uzman kontrolü altında uygulanması ve hızlı kilo vermeye yönelik zayıflama ilaçlarının ve/veya suplemanların bilinçsizce ve doktor tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmaması son derece önemlidir.  
Korhan Özduru

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler